Bugün İsveç’ de 28, İngiltere’de 11, İspanya’da 13, Fransa’da 5, Portekiz’de 1 adet milli park olduğu görülürken, Türkiye’de 33 adet milli park bulunmaktadır.
İnsanların dinlenme-eğlenme amacıyla doğayı tercih ettikleri günümüzde korunmuş doğal alanlar önem kazanmaktadır. Milli parkalar, doğal ortamları ve yaban yaşamını bilimsel ölçütlerde koruyarak geleceğe taşıma yanında, ender doğa varlıklarını tanıtan ve doğaya karşı ilgi uyandıran özel mekanlardır. Türkiye bu anlamda çok sayıda korunmuş alana sahiptir. Dilek Yarımadası ve Büyük Menderes Deltası Milli Parkı da bu alanlardan bir tanesidir.
Milli Park sahil kesimi boyunca uzandığından birçok koya sahiptir.
İçmeler Koyu – 1 Km
Girişten sonra ana yol boyunca ilerlerken 1. km’ den sonra sağa doğru ayrılırsanız İçmeler Koyu’na ulaşırsınız. Ağaçların gölgesinde güzel bir koy olan İçmeler tamamen kumla kaplı bir denize sahip olup derinlik bakımından Milli parkın diğer koylarına göre alçaktır. Sahil kesiminden itibaren yaklaşık 30 m aynı derinliği korur.
Aydinlik koyu – 5 Km
İçmeler plajından 4 km daha ilerideki Aydınlık koyu, ana yoldan ayrıldıktan belli bir süre sonra, önce çakıl daha sonra da toprak yolla karşılaşırsınız. Plaja inen yol denize 4-5 metre kalana kadar yaklaşmaktadır ve bundan sonra denize paralel olarak bütün plaj boyunca ilerlemektedir. Aydınlık plajı İçmeler Koyundan farklı olarak taşlık bir yapıya sahiptir. 4-5 metre genişliğinde çakıllardan oluşmuş oldukça geniş bir plaj, plajla toprak yol arasında yine çakılların oluşturduğu küçük bir tepe ve bu tepeciğin üzerinde yabani zeytin ağaçları yer almaktadır.Bu koyda deniz bir anda derinleştiğinden iyi yüzemeyenlerin ve çocukların dikkatli olması gerekmektedir. Kıyıdan yalnızca 2 metre açıldığınızda ayağınızın yerden kesilecektir. Burada deniz suyu o kadar temizdir ki suyun dibini deniz gözlüğü olmadan görmeniz mümkündür.Derinliğin de etkisiyle dalgaların boyu İçmeler Koyundan büyüktür.
Deniz kenarında uzanıp yatanlardan değilseniz Milli Park’ta sık ağaçlıkların arasındaki patikalardan içerilere, tepelere doğru yürüyüş yapmanın keyfine varabilirsiniz. 6. km’ deki kanyon ve Dik Kaya Vadisi, küçük dereleri, sık bitki örtüsü ve patikalarıyla iyi bir trekking parkurudur. Doğa severler deniz sezonu haricinde de trekkinglere katılabilirler.
Milli Park girişinden yaklaşık 8 km ileride bulunan bu plajın bir diğer adı da ‘Kalamaki’’ dir. Ana yoldan ayrılıp yine çakıl ve toprak yollardan geçilerek sahile yaklaşık 50-60 metre mesafede toprak yolda arabanızı park edebilirsiniz. Buradaki yüksek ağaçlar tüm sahil boyunca büyük bir gölgelik oluşturmaktadır. Plaj diğer koylara göre değerlendirildiğinde büyüktür. Buranın Aydınlık Koyundan fazla bir farkı yoktur. Sahil yine taşlık, ve bir anda derinleşmektedir. Tek fark bu plajda gölgelik alanın büyüklüğü ve arabamızı biraz uzakta bırakmak zorunda olmanızdır.
Milli Parkın halka açık en son plajı Karasu koyudur. Milli Parka girdikten sonra yaklaşık 10 km daha ilerlediğimizde ana yolun jandarma tarafından kesildiği görünür, ( buradan ileriye gidiş Yunanistan’ın Samos adasına sınır olması nedeniyle Jandarma tarafından yasaklanmıştır. ) Bu noktadan sağa doğru kıvrılan yola girip ana yoldan ayrıldığınızda toprak yolla Karasu Koyuna ulaşılmaktadır. Plajın arabayla ulaşılabilen bölümü oldukça küçüktür. Genel olarak burası Milli Parkın en küçük plajıdır. Plajın ilerleyen bölümlerinde tepelerde yerleşebileceğiniz piknik masaları bulunmaktadır. Denizin Aydınlık ve Kavaklıburun koylarından bir farkı yoktur. Bir anda derinleşen, pırıl pırıl bir deniz ve sahil yine çakıllarla kaplıdır. Burası Milli parkın en güzel yerlerinden biridir, aynı zamanda Yunanistan’ın Sisam adasına da en yakın olduğu yerdir.
Yörede Akdeniz iklimi egemen olup, yıllık ortalama sıcaklık 22 derece, en sıcak ay 41.5 derece ile Temmuz ve en soğuk ay 7 derece ile Ocak ayında ölçülmüştür. Yıllık ortalama yağış 693 mm. dir. Yüzölçümü 27675 ha. dır. Bu alanın 10985 hektarı 19.05.1966 tarihinde Milli Park kapsamına giren Dilek Yarımadasına aittir. Yarımadanın güneyine bitişik Büyük Menderes Deltası ise 31.03.1994 yılında Milli Parka eklenmiş olup,16690 ha. genişliktedir.
Dilek Yarımadası ve Büyük Menderes Deltası Milli Parkı 1200 m yüksekliğe ulaşan ormandan deniz seviyesine ve sulak alanlara kadar farklı özellikleri içeren yaşama ortamları oluşturması bakımında konuma alanları içerisinde az bulunan özelliğe sahiptir. Delta uluslararası öneme sahip “A Sınıfı Sulak Alan ” özelliği taşırken, Yarımada Akdeniz Flora Bölgesi elementleri ve Avrupa Sibirya Flora Bölgesi elementleri içermesi bakımından önemlidir. Bu özelliğiyle Avrupa Konseyi tarafından Avrupa Biyogenetik Rezervleri Şemasında “Flora Biogenetik Rezerv Alanı” kabul edilmiştir. Özellikle kuzey kesiminin bitki örtüsü çok zengindir. Defne ve kestane kuşakları yanında yüksek nem nedeniyle ıhlamur ağaçları da milli parkı kaplamıştır. Bu özelliği ile Karadeniz’i andıran bitki örtüsü şaşırtıcıdır. Ülkemizde çok az yerde yetişen kartopu ağaçları, Finike ardıcı topluluğu, pırnal meşesi ve dallı servilerin yetiştiği tek yer burasıdır. Bitki örtüsünün zenginliği hayvan türleri için de zenginlik getirmektedir.
Birbirinden farklı özellikler gösterdiğinden Milli Parkı iki ayrı bölüm de incelemekde yarar bulunmaktadır.
Dilek Yarımadası Bölümü
Samsun Dağlarının Ege Denizine uzandığı son nokta olup 20 km. uzunluğunda ve ortalama 6 km. genişliğindedir. Morfolojik yapısı içinde bir çok tepe, vadi, kanyon ve koylar bulunur. Ortalama 650 m. yüksekliğe sahip yarımadanın en yüksek yeri Dilek Tepe (1237 m.)’ dir ve adını bu tepeden alır.
M.Ö. 9 yy. da 12 Ionia kentinin politik birliği olan Paniomion ve Tebai antik kenti yarımada içindedir. Panayırtepe’ de Panagia Manastın ile Harap Kilise, Rum ve Türk mimarisi öğeleri taşıyan eski yerleşim yeri Doğanbey köyünde Kilise kalıntıları ile tarihi okul binası restore edilerek yapılan Milli Park Ziyaretçi ve Tanıtım Merkezi bulunmaktadır.
Dilek yarımadası florasında 95 familyaya ait; tür, alttür ve varyete düzeyinde 804 takson belirlenmiştir.
Büyük Menderes ırmağı Dinar yakınlarında doğar, yaklaşık 25.000 km2 lik yağış havzasından 584 km akarak Söke yakınlarında Ege Denizine dökülür. Büyük Menderes havzasındaki erozyonla bu ırmak yılda 13 milton m3 sediment taşıyıp biriktirerek 320 km2 lik bir delta oluşturmuştur.
Büyük Menderes Deltası, birkaç lagünle tuzcul bataklıklar ve çamur düzlüklerini kapsayan taşkın özelliğinde sulak alandır ve Bafa gölü bu sulak alanın entegre bir parçasıdır. Bu entegre sistem içerdiği biyolojik çeşitlilik, nesli tükenmek üzere olan canlılar ve endemik türlerden dolayı uluslararası öneme sahiptir ve milletlerarası Ramsar Sözleşmesi, Bern Sözleşmesi, Barselona Konvansiyonu ve Rio Sözleşmeleri kararı ile korunur.
Deltada yaklaşık 250 kuş türünün yaşadığı, bunlardan 70 tür kuşun ürediği belirlenmiştir.Bu özelliğiyle “Önemli Kuş Alanı” listesine giren delta, kuş araştırmaları gözlem programına alınmıştır.
Dilek yarımadası kesiminin en önemli sorunu yangınlardır. Kayıtlı büyük yangınların ilki 1943 yılında çıkmış Karine ve Dipburun arasındaki ormanlık alan yanmıştır. 1963 eylül ayında Karasu Hırsız burnu 600 ha., 1968 Karine 800 ha., 1974 Kalamaki yamaçları 269 ha., 1977 Tuzburgazı sırtları 844 ha., 1985 Karine-Akdere 600 ha., 1988 Karine 400 ha. ve 1996 ‘da Karine’den zirveye kadar olan 1438 ha. kısmın tamamen yanarak bilinen en büyük tahribatı yaratmıştır.
Dilek Yarımadasını yılda ortalama 500,000 kişi ziyaret etmekte, milli parkın ziyaretçi taşıma kapasitesi yaz aylarında aşılmaktadır.
Milli Park’ta Anadolu parsı, yaban öküzü, yaban domuzu, vaşak, tilki, sansar, çakal, kurt, yabanileşmiş at ve tavşan gibi memeliler ile nesli azalan kartal, atmaca, şahin, akbaba gibi yırtıcı kuş türleri bulunur. Denizi ise balığın pek çok çeşidini sunar.
Milli Park’ta tepelere kadar çıkmayı düşünüyorsanız bunu yöreyi bilen bir rehber eşliğinde denemelisiniz. Ya da Kuşadası’ndaki seyahat acentelerinin düzenlediği “Safari Turları’na” katılabilirsiniz.
1958 de 5 yaşımdayken bu koyda 2 ay yaşadım.Gümrükcüler ve Jandarmadan başka kimse yoktu…o zamanda güzeldi şimdide çok güzel orada ölmeyi ve oraya gömülmeyi çok isterim…çünkü orası buram buram “ÖZGÜRLÜK” kokar…
Saygılar ve sevgilerimle…
Türkiye de iklim olarak yaşanılacak en güzel yaşanılacak yerdir ” GÜZELÇAMLI ” beldesi.
Temiz ve berrak denizi, dünya harikası Zeus mağarası, yabani atlar, el değmemiş koyları, çok güzel bir kanyon 18 km bence görülmeye değer ve hatta yaşanmalı.
çok güzel bir fotoğraflar
hiç güzel değil çünkü güttim gördüm
[b][b]burası mükemmel bir yer. kuşadası milli parkı hem denızı hem de doğayı iç içe yaşıyabılcegınız mükemmmel bir yer. herkseın burayı bir seferde olsa gelip görmesi lazım.
aslında benım ıcımde kalan hala kanyona tırmanmak war. ama insallah ilk fırsatta gelıp o doganın guzellıgınde yurucem.bu arada ben izmirde oturuyorum. burda dogdumbuyudum. burda gezecek ve gıdecek o kadar cok yer war ama benım ıcın mıllı parkın yerı ayrı.
dediğim gibi bir seferde olsa imkanınız warsa mutlaka gelıin görün….
inanın pişman olmuyacaksınız buna emin olun…………..[/b][/b]
[b]arkadaslar bende gecen sene gittim ben ve turistlerim hiç memnun kalmadı ne cafe vatr ne de guzel bı lavabo ya da dus alınacak yer tamam ii gusel hos olmus ama bunlar olmayınca eksılerı cıkıo
ben gittim.kuşadasında geçirdim tatilimi süper doğa harikası bi yer herkese tavsiye ederim…denizi muhteşem…
ben kuşadasına gittim orayı çok sevdim orada cok güzel ve eğlenceli yüzdüm…
dünyanın sekizinci harikası
Kavaklıburun koyu bir harika, kanyona gitmediğim için çok üzülüyorum ama aynı zamanda ilk yaz tatilimde orada yürüyüş yapmak için sabırsızlanıyorum. Sahildeki yaban domuzları yiyecek yada çantaları kapabiliyor dikkatli olun. Çok yabani değiller, biraz korkutunca kaçabiliyorlar, ama üzerlerine taş atmasak iyi olur yazık hayvancıklara. Ağaçların oluşturduğu uzun gölgelik de çok güzel bence