Voynich Yazması

Bu el yazmasının sırrını hiç kimse çözemedi.
Herşey 1912’de Amerikalı sahaf Winfred Voynich’in İtalya’da üzerinde anlamsız sembol ve resimler bulunan 240 sayfalık belgeyi satın almasıyla başladı. Hiçbir dünya diline benzemeyen ve tek kelimesi bile anlaşılmayan belgeyi henüz en ünlü şifreciler bile çözememiştir. Hiçbir dünya diline benzemeyen ve tek kelimesi bile

anlaşılmayan belgeyi çözmek Voynich için tutku haline gelmişti. Hayatını buna harcadı; ancak başarısız olunca “belki çözülür” umuduyla belgeyi 1969’da Yale Üniversitesi’ne bağışladı. “Voynich Yazması” olarak anılmaya başlanan belge, o günden bu yana dünyadaki tüm şifre çözücülerin ilgi odağı olmuştur.

İkinci Dünya Savaşı’nda Japon ve Nazi şifrelerini kırarak savaşın rüzgarını döndüren dünyanın en ünlü şifrecileri bile Voynich Yazması karşısında yenilgiye uğradılar. Uzmanlar, belgede tekrarlanan semboller olduğunu belirtiyor, bunun da cümle ve kelime grupları anlamına geldiğini iddia ediyorlardı.

Ancak her türlü şifreleme sistemi denenmesine rağmen, 408 yılında Nostradamus benzeri bir bilimadamı-rahip tarafından kodlanarak kaleme alındığı sanılan belge bir türlü deşifre edilemedi. Uzmanlar, belgenin içindeki bitki resimlerine bakarak bunun doğal ilaç formülleri içeren bir el kitabı olduğunu ileri sürdüler.

Belgenin içinde tekrarlanan sembollerin, “Tanrı korkusu” ve “Ölümsüzlük” anlamına geldiğini ileri süren şifre çözücüler ise formülleri deşifre etmeleri durumunda “ölümsüzlük iksiri” elde edebileceklerini düşünmektedirler.

Japon savaş kodlarını çökerten Amerikalı şifreci William Friedman tarafından oluşturulan takını, aylar süren çabasının sonunda belgeyi, “Çözülemez” olarak nitelendirdi. 2001’de şifre çözmekte uzman bilgisayarlarla yapılan çalışmalar da sonuçsuz kaldı.

 
Friedman, “Bu işe hayatımı verdim. Bir de kitap yazdım. Ama hepsi boşaymış” açıklamasını yaptı.

0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
%d blogcu bunu beğendi: