Ekonomi, sınırlı kaynakların nasıl kullanılacağını inceleyen sosyal bilim dalıdır. Tarih boyu ekonomi birçok değişik biçimde tanımlanagelmiştir. Bu tanımın da vakit içinde anlamını ve önemini yitireceği bir gerçektir, bunun çünkü bireylerin ihtiyaçları, üretim biçimleri ve malları, dolayısıyla hayat biçimleri değişmekte ve gelişmekte, bu değişme ve gelişme de ekonominin anlamını ve işlevini insanlığın gelişmesine paralel bi şekilde değiştirmektedir.
Kendisinden önce ekonomi hakkında birçok görüş belirtilse de, klasik ekonomi geleneğinin 1776 tarihinde Adam Smith‘le başladığı kabul edilir. Onu bu kadar kritik yapan, ekonominin literatür analizinden ve ahlaki araştırmasından epey, işleyişiyle ilgilenmesiydi. A.Smith, 1776da Ulusların Zenginliği adlı 5 ciltlik 1 yapıt yayınlamış, burada kendinden önce yapılamayan, genel ve tutarlı 1 iktisadi düzen modeli ortaya koymuştur.
Tarihsel dönemlere bakıldığında, muhtelif ekonomik düzenler görülmektedir. Bu düzenler, üretim kaynağı, miktarı, yöntemi gibi konularda birbirinden epey değişik unsurlar göstermektedir. Tarihte ekonomik düzenlerde üretim kaynakları şunlar olmuştur: Toprak, emek, sermaye ve veri. Toprağın üretim aracı olduğu Sanayi Devrimi öncesi sezon, insanların yalnızca toprağı işleyerek yaşadığı ve üretimlerinin yegane tarımsal mahsüller olduğu dönemdir, bu yüzden toprak kutsal sayılmış ve savaşların başlıca nedeni olmuştur.
Sanayi Devrimiyle sanayileşen, makineleşen ve atik üretime geçen insanoğlu, tarımsal üretim tekelini kırdı. Bu dönemde ekonomik aktörler; insanın kol gücünü misal alan makinalar, bunların bulunduğu fabrikalar ve buralarda çalışan işçiler ve bunları yöneten sermaye sahibi kapitalistlerdi. 20. yüzyılın ikinci yarısında, teknoloji alanında, özellikle bilgisayar, yaşanan gelişmeler de günümüzde ekonomik aracın veri olmasını sağlamıştır. Bu amaçla ve insan beynini misal alarak üretilen bilgisayarlar, bu yepyeni devrin sembolleri haline gelmiştir.
Bilgi Çağını başlatan bu gelişmeler bütün insanlığı olduğu gibi ekonominin tanımını da değişime sevketmektedir. Sermaye, emek, hammadde gibi limitli kaynakları ve araçları olan, Sanayi Dönemi kökenli ekonomi tanımı yerine; günümüzün bilgiye, insan beynine dayanan ekonomi sistemi, bilginin ve insan aklının sınırsız olmasından dolayı sınırsız kaynağa ve araca sahiptir. Dolayısıyla ekonomi de sınırsız kaynakların idaresini inceleyen sosyal bilim olma gerçeğiyle karşı karşıyadır.
Ekonominin İlgilendiği Temel Sorunlar Nelerdir?
- Ne, Ne kadar üretilecek?
- Nasıl üretilecek?
- Ne zaman üretilecek?
- Nerede üretilecek?
- Kimin için üretilecek?
Ekonominin Başlangıcı
Mikroekonomi ve Makroekonomi
Makroekonomi ise, ekonomideki toplam gelir, toplam tüketim, toplam tasarruf, toplam yatırım ve genel fiyat düzeyi gibi makro değişkenlerin nelerden etkilendiklerini ve ekonomide tam istihdam, fiayat istikrarı ve ekonomik büyüme gibi temel hedeflerin nasıl elde ediileceğini inceler. John Maynard Keynes’in “İstihdam, Faiz ve Paranın Genel Teorisi” adlı kitabı makroekonominin temelini oluşturur. kaynak
Bedel ödeyerek almaya ve talep oluşturabilecek varlıklar üretmeye ekonomi denir.